Arsuz Gezi Notları

Arsuz Gezi Notları

Bu yazımızın konusu olan Arsuz, Hatay ilinin yaklaşık 80.000 nüfuslu bir ilçesi. Özellikle son birkaç yılda popülerliği daha da artan bu ilçemizi sizler için de gezip görmeye karar verdik. 

Sadece 2 günlük bir programa sığdırdığımız bu gezimizin notlarını sizlerle paylaşmaya çalışacağız. Yazımız Arsuz gezi notlarımızı içermesine rağmen bu yazıda gezebildiğimiz kadarıyla Hatay çevresindeki notlarımızı ekledik.

Sabahın erken saatlerinde yola çıktık. Gaziantep, Osmaniye ve İskenderun'a ulaştıktan sonra sahil boyunu takip ederek Arsuz'a ulaştık. Dikkatimizi en çok çeken ise, yol boyunca denizin güzelliği oldu. Yüzmeyi seven takipçilerimiz için tam bir cennet olduğunu düşünüyoruz. Gerek Arsuz'da; gerekse çevresinde denize girebileceğiniz pek çok alan bulunuyor.

     

Biz bu kısa tatilimizi yüzme değil, daha çok gezme üzerine planladığımız için otelimize girişimizi yaptırdıktan sonra kahvaltı yapmaya gittik.

İlçe merkezinden yaklaşık 15 km kadar uzakta ve Konacık'ta bulunan Kiraz Köy Kahvaltısı isimli yeri tercih ettik. Aile işletmesi kıvamında, kendi bahçelerinde ve aile sıcaklığında hazırlanan kahvaltılarını çok beğendik ve tavsiye ederiz.

 

 

 

Güzel bir kahvaltıdan sonra sıra gezmeye gelmişti:

Sahil şeridini takip ederek Samandağ'da bulunan Titus tüneline gitmeye karar vererek yola çıktık. Yol üzerinde Arsuz Kalesini görüp Titus tüneline geçecektik. 

Arsuz Kalesi, Arsuz'a yaklaşık 30 km uzakta bulunmasına rağmen yol uzun sürmekte. Sadece yıkıntı halinde bulunan Kalenin bulunduğu yer ise maalesef yıkılmış ve yok olmak üzere. O yüzden paylaşabileceğimiz bir resmimiz yok. Bu yolun devamında ise Titus tüneline giden yol heyelan nedeniyle kapanmıştı. O yüzden takipçilerimize en azından açılana kadar bu yolu kullanmamalarını önererek geri dönmeye karar verdik. Titus tünelini ertesi gün planımıza alıp resim çekinerek Meryem Ana Havuzu'na doğru geri dönüş yolculuğumuza başladık. 

 

 

     

     

 

Meryem ana havuzu, Meryem Ana'nın banyo yaptığına inanılan bir yermiş. Bol yeşillikler içerisindeki bu yer kurumak üzere. Ama yol boyunca resim çekinebileceğiniz pek çok nokta mevcut.

Güneşin batmasına yakın tekrar Arsuz'a dönüş yaptık. Sahil boyunca yürüyüş yaparak eşsiz güzelliği deneyimledik.

 

 

             

Karnımız acıktığında tabi ki Hatay usülü döner ile karnımızı doyurduk, tatlı olarak künefe yedik. Her yemeğin yerinde yenmesi gerektiğinin bir kanıtı niteliğindeydi resmen.

Havanın kararması ile birlikte yürüyüşümüze devam ederek otelimize dinlenmek için geri döndük. 

İlçemiz ortasından geçen kanal ile birlikte gerçekten çok güzel bir görünüme sahip.

     

   

Kanalın yanında bulunan ve kanalı gören odalara sahip Reyda Butik Otel'de konakladık ve memnun kaldık.

Sabah uyandığımızda kanal manzarası ile kahvemizi içerek başladık güne.

 

 

Uzun yolu tercih ederek Antakya üzerinden Samandağ'a ve Titus tüneline ulaştık.

Titus tüneli, Roma imparatoru Vespasian'ın emriyle yapılmış. Dağdan gelen suların neden olduğu selin taşıdığı kum ve çakılların limanı doldurmasına engel olmak amacıyla bin esire yaptırıldığı düşünülmekte. 1 km'den daha fazla uzunluğu olan bu tünel 6 metre enindeymiş ve sadece insan gücüyle yapılmış olması gerçekten hayranlık uyandırıcı. 

 

 

 

 

 

 

   

Tünelin yaklaşık 100 metre ilerisinde bulunan Beşikli mağara'yı da gezmenizi tavsiye ediyoruz. Burada bulunan mezarların soylu bir Roma yönetici ve ailesine ait olduğu sanılmakta.

Son olarak güneşin altında ve kavurucu sıcakta bu rotayı izlerken, sizi serinletmek için satılan ve el yapımı olan limonlu dondurmaları denemenizi tavsiye ederiz.

Bir sonraki gezi notumuzda görüşmek üzere, 

Sağlıcakla kalın.

Burcu ve Hakan